30 Mart 2012 Cuma

HABER

4+4+4 Meclis'ten geçti

TBMM Genel Kurulu'nda görüşmeleri devam eden ve kamuoyunda 4+4+4 olarak bilinen 12 yıllık zorunlu eğitime ilişkin yasa teklifi 295 oyla kabul edilerek yasalaştı.

30 Mart 2012 Cuma 17:40
4+4+4 Meclis'ten geçti
12 yıllık zorunlu eğitim kanun teklifi TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı. Teklif, Genel Kurul'dan 91 red oyuna karşı 295 kabul oyu ile yasalaştı.

MİLLİ EĞİTİM BAKANI ÖMER DİNÇER

“Bugün bizim için önemli bir gün. Bu zamana kadar katı tek tipleştirici bir yapıdan daha demokratik ve daha esnek bir yapıya geçişi onaylayan bir düzenleme yaptık. Bugünden sonra Türk Eğitim sisteminde tek tip insan yetiştirmek yerine bu ülkede ihtiyacımız olan çocukları yetiştirmeye adım atmış olacaklar.

YASA NELER GETİRİYOR?

Yasaya göre, okulların kademeleri, 4 yıl süreli ve zorunlu ilkokul ile 4 yıl süreli ve zorunlu ortaokuldan oluşan kurumlar olarak düzenleniyor. Ortaöğretim kurumları, ilköğretim kurumlarından sonra 4 yıllık zorunlu öğrenim veren genel, mesleki ve teknik öğretim kurumları olarak tanımlanıyor. İlköğretim kurumlarının toplam eğitim süresi 8 yıl olacak. “Bu okullarda kesintisiz eğitim yapılır” ifadesi, kanundan çıkarılıyor.

Bu kurumlar, 4 yıllık ilkokul ve 4 yıllık ortaokullardan oluşacak. İlkokullar ve ortaokullar, bağımsız okullar halinde kurulabileceği gibi imkan ve şartlara göre birlikte de kurulabilecek.

İlköğretim 6-13 yaş grubundaki çocukların eğitimi ve öğretimini kapsayacak, kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunlu ve devlet okullarında parasız olacak.
Yasanın yayımı tarihinde ilköğretim kurumlarının 5, 6, 7 ve 8. sınıflarında eğitim görenler, eğitimlerini bu kurumlarda tamamlayacak.

Yasayla, 12 yıllık zorunlu eğitim uygulamasının başlangıç tarihi Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek. 12 yıllık zorunlu eğitim uygulamasına geçilinceye kadar ortaokulu tamamlayanlara ilköğretim diploması verilecek.

Mecburi ilköğretim çağı 6-13 yaş grubundaki çocukları kapsayacak. Bu çağ, çocuğun 6 yaşını bitirdiği yılın eylül ayı sonunda başlayıp, 13 yaşını bitirip 14 yaşına girdiği yılın öğretim yılı sonunda bitecek.

İlkokul ve ortaokulun son ders yılında, ortaöğretimde devam edebilecekleri “okul ve programların hangi mesleklerin yolunu açabileceği ve bu mesleklerin kendilerine sağlayacağı yaşam standardı” konusunda tanıtıcı bilgiler verilecek. Bununla ilgili gerekli çalışmalar yapılacak.Nüfusun az ve dağınık olduğu yerlerde, köyler gruplaştırılarak merkezi durumda olan köylerde ilkokul ve ortaokul ile bunlara bağlı pansiyonlar, gruplaştırmanın mümkün olmadığı yerlerde yatılı ilkokul ve ortaokul kurulabilecek.

Ortaöğretim kurumları, ortaokuldan sonra 4 yıllık zorunlu öğrenim veren genel, mesleki ve teknik öğretim kurumları olarak tanımlanıyor. Bu okulları bitirenlere ortaöğretim diploması verilecek.Yasadaki, “ilköğretim okulu” ibaresi, “ilkokul” ve “ortaokul” olarak yeniden düzenlendi.

Katsayı

Yasayla, üniversiteye girişteki katsayı uygulamasına ilişkin düzenlemeler de yapılıyor. Buna göre, Yükseköğretim kurumlarına giriş ve yerleştirme işlemleri, imkan ve fırsat eşitliğini sağlayacak tedbirleri almak kaydıyla, YÖK tarafından belirlenen usul ve esaslara göre yapılacak.Yükseköğretim kurumlarına, esasları YÖK tarafından belirlenen merkezi sınavlarla girilecek. Yerleştirme puanlarının hesaplanmasında adayların ortaöğretim başarıları dikkate alınacak. Ortaöğretim bitirme başarı notları en küçüğü 100, en büyüğü 500 olmak üzere ortaöğretim başarı puanına dönüştürülecek. Ortaöğretim başarı puanının yüzde 12'si yerleştirme puanı hesaplanırken merkezi sınavdan alınan puana eklenecek.

Ortaöğretim kurumlarını birincilikle bitiren adaylar için mevcut kontenjanların yanı sıra YÖK kararı ile ayrı kontenjanlar belirlenebilecek.Kişinin üniversitede, ortaöğretim kurumundan mezun olduğu meslek dalıyla aynı bölüme yerleşmesi halinde ortaöğretim puanına ek olarak, ortaöğretim puanının yüzde 6'sı yerleştirme puanına eklenecek.

Mesleki ve teknik orta öğretim kurumlarından mezun olan öğrenciler, bitirdikleri programın devamı niteliğinde veya bunlara en yakın olan mesleki ve teknik önlisans yükseköğretim programlarına sınavsız olarak yerleştirilebilecek. Bu öğrencilerin yerleştirilmesine ilişkin usul ve esaslar Milli Eğitim Bakanlığının görüşü üzerine YÖK tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek.Önlisans mezunları için, ilişkili lisans programlarında belirlenmiş kontenjanın yüzde 10'unu geçmeyecek şekilde YÖK kararı ile her yıl dikey geçiş kontenjanı ayrılabilecek.

Yabancı uyruklu öğrenciler ile ortaöğretimin tamamını yurtdışında tamamlayan öğrencilerin yükseköğretim kurumlarına kabul usul ve esasları YÖK tarafından belirlenecek. Uluslararası andlaşmalar gereği Türkiye'deki yükseköğretim kurumlarında burslu olarak öğrenim görecek yabancı uyruklu öğrencilerin yerleştirme işlemleri YÖK tarafından yapılacak.

YÖK tarafından belirlenecek usul ve esaslara göre, belli sanat ve spor dallarında üstün kabiliyetli olduğu tespit edilen öğrenciler ile TÜBİTAK tarafından tespit edilen uluslararası bilimsel yarışmalarda ödül kazanan öğrenciler, ilgili dallarda eğitim yapmak kaydıyla yükseköğretim kurumlarına yerleştirilebilecek.

14 Mart 2012 Çarşamba

DUYURU-YORUM

İstanbul Barosu, Türk Ceza Hukuku Derneği, Ankara Barosu ve Gazetecilere Özgürlük Platformunca ortaklaşa düzenlenen “Sanık Sandalyesindeki Gazeteci” Başlıklı Sempozyum, 16-17 Mart 2012 günleri Orhan Adli Apaydın Konferans Salonunda yapılacak.

Sempozyumda, Türk Ceza Adaleti sisteminin basın özgürlüğü yönünden yarattığı temel sorunlar ve çözüm önerileri ele alınacak.

İki gün sürecek Sempozyum 5 oturum halinde gerçekleşecek. Sempozyumda, basın ve hukuk meslek örgütü temsilcileri, bilim adamları, avukatlar ve gazeteciler konuyu çeşitli yönleriyle irdeleyecek.

11 Mart 2012 Pazar

UTANI-YORUM (Sivas Katliamı)


Sivas Katliamı'nda zaman aşımı talebi


Sivas'ta, Madımak Oteli'nin yakılması ve 37 kişinin öldürülmesine ilişkin açılan ana davadan dosyaları ayrılan 7 firari sanığın yargılandığı davada, hakkında yokluğunda tutuklama kararı bulunan ancak bugüne kadar yakalanamayan sanık Cafer Erçakmak ile ilgili dosyanın ayrılarak başka bir esasta görülmesi, diğer 6 sanık hakkındaki davanın ise zaman aşımı süresinin dolması nedeniyle düşmesine karar verilmesi talep edildi.
Ankara- Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın bugünkü duruşmasında, esas hakkındaki görüşünü açıklayan Cumhuriyet Savcısı Hakan Yüksel, sanık Erçakmak'ın eyleminin 765 sayılı TCK'nın 146/1. maddesinde yer verilen''anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs'' suçunu oluşturduğunu belirtti.
Bu suça ilişkin zaman aşımı süresinin dolmadığını ve bugüne kadar hakkında verilen yokluğunda tutuklama kararının infaz edilmediğini anımsatan Yüksel, diğer sanıklar yönünden yargılamanın daha fazla sürüncemede kalmaması için öncelikle sanık Cafer Erçakmak hakkında verilen yokluğunda tutuklama kararının devamına, ayrıca hakkındaki evrakın ayrılarak başka bir esasa kaydedilmesine karar verilmesini talep etti.
Sanıklar Şevket Erdoğan, Köksal Koçak, İhsan Çakmak, Hakan Karaca, Yılmaz Bağ ve Necmi Karaömeroğlu'nun üzerlerine atılı eylemlerinin ise 765 sayılı TCK'nın 146/3. maddesi ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5. maddesinde düzenlenen ''Anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüse iştirak'' suçu olduğunu kaydeden Yüksel, bu suça ilişkin olağanüstü zaman aşımı süresinin 765 sayılı TCK'nın 102/3. ve 104/2. maddeleri gereğince 15 yıl olduğunu ifade etti.
Suç tarihinin 2 Temmuz 1993 olduğu dikkate alındığında 2 Temmuz 2008 tarihinde zaman aşımı süresinin dolduğunu hatırlatan Yüksel, sanıklar Şevket Erdoğan, Köksal Koçak, İhsan Çakmak, Hakan Karaca, Yılmaz Bağ ve Necmi Karaömeroğlu hakkında açılan kamu davasının zaman aşımı süresinin dolması nedeniyle düşmesine karar verilmesini istedi.
Duruşmasına, sanıklardan İhsan Çakmak'ın avukatı Gökhan Öztürk ile müdahil avukatları Şenal Sarıhan, Süleyman Ateş, Mehdi Bektaş ve Fevzi Gümüş katıldı.
Mahkeme Başkanı Selahattin Türkeli, hakkında yokluğunda tutuklama kararı bulunan sanık Cafer Erçakmak'ın tutuklama kararının henüz infaz edilemediğini kaydetti.
Türkeli, Sivas Emniyet Müdürlüğünden mahkemeye gönderilen yazıda, Erçakmak ile ilgili yakalama kararının infazına ilişkin yapılan çalışmalara yönelik bilgi verildiğini, henüz yakalanamadığının ve yakalama çalışmalarının devam ettiğinin bildirildiğini söyledi.
Mahkeme Başkanı Türkeli, Ankara Emniyet Müdürlüğünün de Erçakmak'ın yokluğunda tutuklanmasına ilişkin müzekkerenin güncelleştirilmesi doğrultusunda yeniden işlem yaptığını da aktardı.
Müdahil avukatı Şenal Sarıhan da daha önceki celselerde sanık Erçakmak'ın Fransa'da olduğuna ilişkin beyanda bulunduklarını anımsatarak, bu konuda sunmuş oldukları bilgi ve belgeler doğrultusunda bir kez de Adalet Bakanlığı Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünden Fransa nezdinde yapılan işlemlere ilişkin bilgi sorulmasını talep ettiklerini kaydetti.

Bknz:http://www.umag.org.tr/tr/haber/goster/62/sivas-katliaminda-zaman-asimi-talebi

9 Mart 2012 Cuma

Liderlik Konferansında Tutmuş Olduğum Notlar

Öncelikle Doğuş Üniversitesi Uluslararası İlişkler Kulübüne bu etkinlik için teşekkür ederim.Bu vesileyle Değerli Osman Pamukoğlu ile bir araya gelme imkanına sahip olduk.İlk etapta "Liderlik" tanımına değinen Osman Pamukoğlu soru sorulması için bizlere söz hakkı tanıdı.En önde oturmama karşın havada kalan elim bir türlü görülemedi.
Soru soramamanın verdiği üzüntüyle birden Pamukoğlunun peşine düştüm."Angut" isimli kitabı imzalattım.Ve kendisine "size sormam gereken bir soru vardı ancak maalesef sıra bana gelemeyince soramadım" dedim.Onca hengamede beni kırmayıp "sor bakalım" dedi.Bende sordum:
"Eski Genelkurmay başkanı İlker Başbuğ'un tutuklanması hakkında ne düşünüyorsunuz?" dememe kalmadan sorumun muhatabı olmayan bir kişi (bana kalırsa birazda saygısızlık ederek) "karar yüce Türk Mahkemesinin" dedi.Kısa bir sessizlikten sonra Pamukoğlu sorumu yanıtladı.Kendisine nezaketinden ötürü bu köşeden çok teşekkür ediyorum.Biliyorum yanıtı merak ediyorsunuz. Lakin ben sadece konferansta tuttuğum notları yazmakla yetineceğim.İyi okumalar:

"Liderlik konusunda yazılmış kitapların hepsi Amerikan kaynaklıdır.Hiçbiri bir işe yaramaz.Liderlik halk algısıyla ortaya çıkan bir kavramdır.Liderlik kavramı gelişi güzel addolunacak bir kavram değildir.Yarım insanlar Atatürk'ü, Napolyon'u bilemez, akıl erdiremez.Tam insanlar bunu aykırı görürler.Çünkü yarım insanlar çözemezler.


Liderliğin aykırı kitaplara göre 32 özelliği var.Kitabı yazanlar akıl ve mantıkla mı hareket ediyorlar, yoksa bunlara birşey mi öğretiliyor?


Liderliğin bence dört özelliği vardır;


1)Cesaret -anadan doğma olacak-
2)Zeka -herşeyi kavrayacak-
3)Çok güçlü sezgileri olacak -duygularının uçları açık-
4)Kendine sonsuz güven


Cesaret yoksa -Yaşam alanının tüm faaliyetlerinde- hiçbir şey yoktur.Cesaret yazgıdır. Yazgı ele avuca sığmaz.Yazgı cesurları sever.Cesaret, insan yaşamını serüven ve macera haline getirmeyi sever.


İnsanlar 4 mevsimdir;
-çocukluk
-gençlik
-yetişkinlik
-yaşlılık


Biraz da nasihat vererek gençliği boşuna çarçur etmeyin diyor Pamukoğlu...
Zaman denilen şey insanın ömrüdür.İnsan, acı ve zevk güüsünden hareket eder.İnsan için bunlar önemlidir;


-kazanç
-güvenlik
-şan ve şeref
Şan ve  şöhrete en çok halk düşkündür.Akla değil duyguya dayanır.


Liderliği anlayabilmek için, önemli, "gerçek liderlerin" biyografilerini okumak gerek diyor Pamukoğlu."


Pamukoğlu bu konferansta partisinin isminden bahsederken diyor ki :


Partinin adını "Hak ve Eşitlik Partisi" koyduk.Çünkü ülkemizde iki şey yoktu; Hak ve Eşitlik...

3 Mart 2012 Cumartesi

Liderlik Konferansı

Doğuş Üniversitesi "Liderlik" konulu konferansa Osman Pamukoğlu'nu konuşmacı olarak ağırlayacak. Detaylar ise şu şekilde:


Tarih: 9 Mart 2012 Cuma
Saat: 13.30-15.00
Yer: Gözaçan Kültür ve Sanat Merkezi
Konuşmacı: Osman PAMUKOĞLU
                   Emekli Tümgeneral, Yazar ve Siyasetçi