30 Haziran 2012 Cumartesi

DUYURU

Değerli Hukuk severler,

Hukuk ile ilgili yazmış olduğunuz yazılar, çalışmalar varsa, bize ilgili yazınızı iletin bu sitede yayınlayalım.
Yazınızı sinemsackan@gmail.com adresine yollayabilirsiniz.


Sinem Saçkan

26 Haziran 2012 Salı

'Suriye'nin yaptığı daha büyük bir ihlal'

Türkiye’nin önde gelen uluslararası hukuk uzmanlarından CHP milletvekili Rıza Türmen, Türk keşif uçağının düşürülmesinin hukuki boyutunu değerlendirdi.

Suriye’nin karasuları ve hava sahası sınırları nedir?
Benim bildiğim kadarıyla Suriye Denizler Hukuku Sözleşmesi’ne (DHS) taraf bir devlet. Hem DHS’de hem de uluslararası hukuk teamüllerinde, hukukun izin verdiği azami sınır 12 mildir. Bizim uçak bu alana girdi mi girmedi mi bilmiyoruz. Girmemişse bu açık denizde yapılan bir müdahaledir. Tamamen uluslararası hukuka aykırıdır, haklı gösterilemez. Eğer 12 mile girmişse o zaman bir hava sahası ihlali söz konusudur. 

-- Bu durumda, bir ülkenin hava sahasının ihlal edilmesi o ülkeye uçağı düşürme hakkı verir mi?
Her hava sahası ihlali uçağın düşürülmesine yol açmamalıdır. Uluslararası hukuk açısından hava sahası ihlalinin uçağın düşürülmesine yol açması için çok ciddi koşullar olması lazım.  

-- Hangi hallerde bir uçak düşürülebilir?
Uçağın hava sahası ihlal edilen ülkeye bir saldırı amacıyla gelmesi, bu ülkenin de meşru müdafaa için uçağı düşürmek zorunda kalmış olması gerekiyor. Dahası uçağı düşürmeden önce pilotlara ikazda bulunması, yanıt alamaması ve güç kullanmanın orantılı olması gibi koşulların da sağlanması gerekir. Burada koşulların sağlandığını ispat edecek olan Suriye’dir. Yani göstermesi lazım ki bu koşullar gerçekleşmiştir. Ama böyle gözükmüyor. Türk uçağı hava sahasını ihlal etmiş olsa bile, ki bu bir egemenliğin ihlalidir, uçağın düşürülmesi haklı görülemez. Herhalde bombardıman için, saldırı için gitmedi. Sınır, bir yanlışlık sonucu geçilmişse, uçağın düşürülmesini haklı göstermez.

-- Burada hem hava sahasını ihlal eden ülkenin, hem de uçağı düşüren ülkenin aynı anda hukuken kusurlu olmaları gibi bir durum mu söz konusu?

Tabii sivil uçakların bile hava sahasını ihlal etmemesi lazım. Hiçbir ülkenin diğerinin hava sahasına girip ihlal etmemesi lazım. Bu bir egemenlik ihlalidir. Hele ki savaş uçaklarının hava sahalarını hiç ihlal etmemesi lazım. Bu, tabii ki, bir uluslararası hukuk ihlalidir ama Suriye’nin yaptığı daha büyük bir ihlaldir. Hava sahasının ihlali daha büyük bir ihlali meşru göstermez. 

-- Devletler hukukunda hava sahası ihlalleri halinde başvurulabilecek meşru yaptırımlar neler?
Sivil uçaklarla ilgili hukuk ICAO Sözleşmesi’yle ve Sivil Havacılık Teşkilatı tarafından belirlenir. Ama bu düzenlemeler savaş uçaklarını kapsamaz. Bu bakımdan Birleşmiş Milletler (BM) Şartı’na bakmak lazım. Silah kullanılması BM Şartı’nın 2’nci maddesinin 4’üncü fıkrasında yasaklanmıştır. Silah kullanımı ancak belli şartlar altında meşru olabilir. Ortada barışa yönelik bir tehdit varsa ülkeler BM Güvenlik Konseyi’ne gidebilir. Ama bunların hiçbiri bu olayda yaşanmış gibi görünmüyor. Elbette bu konuştuklarımız da eğer uçak 12 milin içinde düştüyse geçerli. Dışındaysa zaten uçağın düşürülmesi söz konusu olamaz.

-- Uçağı düşürülen ülke devletler hukukuna göre karşı taraftan neler talep edebilir?
Böyle bir durumda Suriye’nin bir sorumluluğu doğar, tazminat ödemesi gerekir. Bu durumu tamir edecek şeyler yapması lazım. Uçak tamamen bir yanlışlık sonucu düşürülmüşse düşüreni bulup onu cezalandırması lazım. Bir tazminat ödenmesi lazım, bir özür beklentisi de olabilir. Eğer Suriye bunu kasıtlı olarak yaptığını kabul ederse, o zaman bu, düşmanca bir hareket olur. 

-- ‘Casus belli’ diyebilir miyiz buna?
‘Casus belli’ demek ağır tabii. Bunun karşılığında savaş çıkarmak da uluslararası hukuk açısından çok ağır.

-- Bu olay NATO’yu ilgilendirir mi? 4 ve 5’inci maddelerin gündeme gelmesi söz konusu olabilir mi?
NATO’yu ilgilendirmez. Suriye NATO üyesi değildir. 4 ve 5’inci maddelere gelince NATO’nun bu maddeleri uygulamaya koyacağını söylediğini ben hiç görmedim, böyle bir şey söylenmedi.



RIZA TÜRMEN KİMDİR? 
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olan Türmen yüksek lisansını Kanada'da yaptı. Türkiye'ye dönünce Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'de doktorasını tamamladı. 

Dışişleri Bakanlığı'nda çeşitli görevlerde bulundu. 1985’te Singapur’a atanarak Türkiye’nin en genç büyükelçilerinden biri oldu. 1995-1996 yıllarında Bern Büyükelçisi, 1996-1998 yılları arasında da Avrupa Konseyi Daimi Temsilcisi oldu. 

Türkiye’nin uluslararası hukuk alanındaki en önemli isimlerinden biri olan Türmen, 1998'de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yargıçlığına seçildi ve 2008'e kadar bu görevde kaldı. 

Türmen 12 Haziran 2011 seçimlerinde CHP'den İzmir milletvekili seçilmiştir.



Sevin TURAN/Hürriyet

24 Haziran 2012 Pazar

TAVSİYE OLUNUR...



Benim Avukatım kitabıyla tanışmam şu şekilde oldu, bir hocamızın tavsiye etmiş olduğu kitabı almak için arkadaşlarla Beyazıt'a gitmiştik.Kitapçılardan birine girdik. Kitabı sorduk, bulduk ve aldık. Bir arkadaşım aynı kitapçıdan tavsiye etmiş bulunduğum kitabı incelemeye koyuldu ve bu kitabı alacağım galiba dedi.
Benimde ilgimi çekti bahsi geçen kitap. Bende yararlı olacağını düşündüğüm için aldım.
 Yazarı Avukat Ayhan Yalçın olan kitabın içeriğinden bahsedecek olursak her davaya ilişkin örnek niteliğinde dava dilekçeleri yer alıyor. Bana kalırsa bir acemi avukatın başucu olabilecek rehber niteliğinde bir kitap.Yazar aynı zamanda avukat olmayanları da hesaba katarak onlara kolaylık sağlamak adına yol gösterici bilgilere de yer vermiş ve nasıl dava açılabileceğini anlatmış.
Ben kitabı okumaya yeni başladım. Avukat olmak isteyen varsa veya avukat olup da acemilik çeken varsa bence bu kitabı mutlaka alın derim.

Edit: Sinem Saçkan

22 Haziran 2012 Cuma

Sezaryen Yasa Teklifi Komisyondan Geçti...

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, sezaryenle ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Sezaryen yasa teklifi komisyondan geçti

Sezaryenin zorunlu haller dışında yapılmaması gerektiğini belirten Şahin,“İhtiyaç olduğu zaman sezaryenin yapılması gerektiği, keyfiyet halinde yapılmaması konusunda kanaatimizi daha önce kamuoyuyla paylaştık” dedi.
Öte yandan, sezaryenin tıbbi zorunluluk hallerinde yapılmasını öngören kanun teklifi TBMM Sağlık Komisyonu'nda görüşülerek benimsendi.

Teklif ile gebe veya rahmindeki bebek için tıbbi zorunluluk bulunması halinde doğum sezaryen ameliyatı ile yaptırılabilecek. Anne veya bebekte meydana gelebilecek istenmeyen sonuçlardan dolayı hekim sorumlu tutulmayacak.

21 Haziran 2012 Perşembe

Bütünleme Sınavı

 ANKARA - Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, sınavlarla ilgili alınan bir kararı açıkladı.  
Prof. Dr. Çetinsaya, tüm üniversitelerde bundan böyle bütünleme sınavı yapılacağını söyledi. 

Gökhan Çetinsaya, “Öğrencilere yaz okullarına mecbur olmadan bir şans tanınacak” dedi. 

9 Haziran 2012 Cumartesi

ARA(BOZUCU)-BULUCULUK

Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu, yabancılık unsuru taşıyanlar da dahil olmak üzere ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri iş veya işlemlerden doğan özel hukuk uyuşmazlıklarında uygulanacak.


Yasa, arabulucuyu, ''arabuluculuk faaliyetini yürüten ve Adalet Bakanlığı'nca düzenlenen arabulucular siciline kaydedilmiş bulunan gerçek kişiler''; arabuluculuğu ise ''sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları biraraya getiren, onların birbirini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, uzmanlık eğitimi alan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla ve ihtiyari olarak yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntemi'' olarak tanımlıyor.

Yasaya göre, taraflar, arabulucuya başvurma, süreci devam ettirme, sonuçlandırma veya bu süreçten vazgeçmede serbest olacak; arabulucuya başvururken ve tüm süreç boyunca eşit hakları bulunacak.

Arabulucu, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, arabuluculuk faaliyeti çerçevesinde kendisine sunulan veya elde ettiği bilgi, belge ve tuttuğu kayıtları gizli tutacak. Taraflar da gizliliğe uyacak.

Arabulucuların hak ve yükümlülükleri

Sicile kayıtlı olan arabulucular, bu unvanını ve bunun sağladığı yetkileri kullanabilecek; faaliyet sırasında da bu unvanını belirtecek.

Arabulucu, yaptığı faaliyet karşılığında ücret ve masraf isteyebilecek, ayrıca avans da talep edebilecek. Arabulucunun ücreti, masraf taraflarca eşit olarak karşılanacak.

Arabulucu, tarafların her biriyle ayrı ayrı veya birlikte görüşebilecek.

Taraflar dava açılmadan önce veya davanın görülmesi sırasında arabulucuya başvurma konusunda anlaşabilecek.

Arabulucunun seçilmesi ve faaliyeti

Başkaca bir usul kararlaştırılmamışsa, arabulucu veya arabulucular, taraflarca seçilecek.

Arabulucu, seçildikten sonra tarafları en kısa sürede toplantıya davet edecek.

Taraflar, arabuluculuk usulünü serbestçe kararlaştırabilecek.

Taraflarca kararlaştırılmamışsa arabulucu; uyuşmazlığın niteliğini, tarafların isteklerini ve uyuşmazlığın hızlı bir şekilde çözümlenmesi için gereken usulleri göz önüne alarak arabuluculuk faaliyetini yürütecek.

Niteliği gereği yargısal bir yetkinin kullanımı olarak sadece hakim tarafından yapılabilecek işlemler arabulucu tarafından yapılamayacak.

Dava açıldıktan sonra tarafların birlikte arabulucuya başvuracaklarını beyan etmeleri halinde, yargılama mahkemece 3 ay süre ile ertelenecek.


Arabuluculuk sürecinin başlaması ve sürelere etkisi

Arabuluculuk süreci; dava açılmadan önce arabulucuya başvuru halinde, tarafların ilk toplantıya davet edilmeleri ve taraflarla arabulucu arasında sürecin devam ettirilmesi konusunda anlaşmaya varılıp, bu durumun bir tutanakla belgelendirildiği tarihten itibaren işlemeye başlayacak.

Dava açılmasından sonra arabulucuya başvuru halinde ise bu süreç, mahkemenin tarafları arabuluculuğa davetinin taraflarca kabul edilmesi veya tarafların arabulucuya başvurma konusunda anlaşmaya vardıklarını duruşma dışında mahkemeye yazılı olarak beyan ettikleri ya da duruşmada bu beyanlarının tutanağa geçirildiği tarihten itibaren işleyecek.

Arabuluculuk sürecinin başlamasından sona ermesine kadar geçirilen süre, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmayacak.

Tarafların anlaşmaya varması, taraflara danışıldıktan sonra arabuluculuk için daha fazla çaba sarf edilmesinin gereksiz olduğunun arabulucu tarafından tespit edilmesi, taraflardan birinin karşı tarafa veya arabulucuya, arabuluculuk faaliyetinden çekildiğini bildirmesi, tarafların anlaşarak arabuluculuk faaliyetini sona erdirmesi durumunda arabuluculuk faaliyeti sona erecek.

Arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaştıkları, anlaşamadıkları veya arabuluculuk faaliyetinin nasıl sonuçlandığı, bir tutanak ile belgelendirilecek.

Tarafların anlaşması

Arabuluculuk faaliyeti sonucunda varılan anlaşmanın kapsamı taraflarca belirlenecek, anlaşma belgesi düzenlenmesi halinde belge taraflar ve arabulucu tarafından imzalanacak.

Taraflar, arabuluculuk sürecinin sonunda bir anlaşmaya varırlarsa anlaşmayı icra mahkemesine ibraz edip icra edilebilirliğine ilişkin bir şerh verilmesini talep edebilecek. Bu şerhi içeren anlaşma, ilam niteliğinde belge sayılacak.

İcra edilebilirlik şerhinin verilmesi, çekişmesiz yargı işi sayılacak, buna ilişkin inceleme dosya üzerinden de yapılabilecek. Ancak arabuluculuğa elverişli olan aile hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda inceleme, duruşmalı olarak yapılacak.

Kimler arabulucu olabilecek

Mesleğinde en az 5 yıllık kıdeme sahip hukuk fakültesi mezunu olanlar, kasten işlenmiş bir suçtan mahkum olmayanlar, arabuluculuk eğitimi tamamlayanlar, Adalet Bakanlığı'nca yapılacak yazılı ve uygulamalı sınavda başarılı olanlar arabulucu olabilecek.

Arabuluculuk eğitimi, hukuk fakülteleri, Türkiye Barolar Birliği ve Türkiye Adalet Akademisi tarafından verilecek.

Adalet Bakanlığı bünyesinde Arabuluculuk Kurulu ile daire başkanlığı oluşturulacak.

Gizlilik hükümlerine aykırı hareket ederek bir kişinin hukuken korunan menfaatinin zarar görmesine neden olan arabulucu 6 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.

Arabuluculuk yolu ile hukuk uyuşmazlıklarının çözümü sisteminin çalışmasında görev alacak personel için 22 kişilik kadro ihdas edilecek.

Kanunun yayımı tarihinden itibaren 2 ay içinde kuruluş ve teşkilatlanma tamamlanacak.

Kurul ve daire başkanlığının kurulmasına ilişkin maddeler dışında kanun, 1 yıl sonra yürürlüğe girecek.

TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, tasarının kabul edilerek yasalaşmasından sonra bugün saat 14.00'de toplanmak üzere birleşimi kapattı.


AA

6 Haziran 2012 Çarşamba

Duyuru

Değerli "hukukiyorum.blogspot.com" takipçileri;

13 Hazirandan sonra site daha güncel olacak olup siteye forum kısmı eklenecektir.Duyurulur!

Editör: Sinem Saçkan