28 Ağustos 2012 Salı

Üniversite Harçları Kaldırıldı!

Kısa süre önce AK Parti MYK'sında Başbakan Erdoğan'ın gündeme getirdiği üniversite harçlarının kaldırıması konusu, Bakanlar Kurulu'ndan geçti. 


Açıklama, yaklaşık 5.5 saat süren toplantı sonrası basının karşısına çıkan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç'tan geldi. 

Arınç, ''Bundan böyle birinci öğretimde ve açık öğretimde harçlar kaldırılmıştır. İkinci öğretimde ise ücret alınmaya devam edilecek'' dedi. 

Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında 'müjde' olarak açıklamak istediğini belirten Arınç, Başbakan Erdoğan'ın üniversite öğrencileri için harçların kaldırılacağı müjdesinin, bugün bir kararnameyle gerçekleştirildiğini belirtti. 

Arınç'ın konuya ilişkin açıklaması şöyle: 
"Sayın başbakanımızın, bakanlarımızın imzaladığı kararnameyle bundan böyle birinci öğretimden ve açık öğretimden katkı payı alınması, yani harçlar tamamen kaldırılmıştır. 

İkinci öğretimden alınan ise kanunda 'öğrenim ücreti' olarak geçer ve buna devam edilecek. Bununla ilgili ayrı kanun gerekmektedir ve şu an gündemde sadece 'öğrenci katkı payı'nın kaldırılması vardır. 

Uygulama, birinci öğretim ve açık öğretimdeki yaklaşık 3.5 milyon öğrenciyi ilgilendiriyor..." 

ERDOĞAN GÜNDEME GETİRDİ 
Yükseköğrenimde 'öğrenci katkı payı' olarak geçen harçların kaldırılması konusunu kısa süre önce AK Parti MYK'sında gündeme getiren Başbakan Erdoğan, konuyla ilgili ayrıntılı çalışma yapılması talimatı vermişti. 



NTV

22 Ağustos 2012 Çarşamba

Yeşiller Partisi Duyuru...


Merhaba sevgili arkadaslar,

Ekte 26 Agustos 2012 tarihinde, Istanbul Yesil Ev'de (Beyoglu)
yapilacak olan ve "Parti Orgutlenmesinde Kadin Politikasi: Program ve
Tuzuk Tartismasi" adli bir gunluk Atolye calismamizin programini ekte 
ve aÅŸagida bulabilirsiniz. Her oturum sunumlarin kisa surdugu (15-20 dakika),
tartisma ve sohbetin agirlik kazandigi atolyeler seklinde gerceklestirilecektir
Oturumlarda hem ulkemizde ve dunyada toplumsal
muhalefetin farkli kesimlerinden gelen kadinlarin aktaracagi bilgileri
dinleme hem de onlarla tartisma firsati bulacagiz. Ancak bunun disinda
her oturumda, ev sahibi olan bizler, yani EDP ve Yesillerden tum
katilimci kadinlar, kendi gecmis ve guncel deneyimlerimizi
paylasabilecek, parti yapisinda kadin orgutlenmesine dair yeni
tartisma konularini gundemimize alabilecegiz. EDP ve Yesiller'in
tamamen kendi deneyimlerine odaklanacakları son oturumda ise bu
tartismayla ilgili somut  gorusler ortaya konulacaktır. ÇaliÅŸmamiz
program ve tuzukle ilgili somut onerilerin derlenmesiyle bitecektir.
Tum partili ve parti dostu kadinlara duyurursaniz seviniriz.

Ilginiz icin simdiden tesekkurler

Gorusmek uzere

PARTI ORGUTLENMESINDE KADIN POLITIKASI: PROGRAM VE TUZUK TARTISMASI
EDP-Yesiller Partisinden Kadinlarin Bulusmasi ve Atolye Calismasi
Tarih: 26 Agustos 2012
Yer: Yesil Ev (Istiklal Cad. Balo sok. 21/1 Beyoglu-Ist.)

I. Oturum (10.30-12.00)
“Farki Parti Pratikleri ve Deneyimlerâ€
Acilis Konusmasi: Nil Mutluer (Moderator)
Die Linke (Sol Parti) Milletvekili Kadriye Karci
DOKH Aktivisti Ayten Kordu
Yazman: Ezgi Ozcan

Kisa Bir Yemek Arasi (12.00-12.30)

II. Oturum (12.30-14.00)
"Ideal Program ve Tuzuk Icin Temel Ilkeler Yontemler ve Taktikler"
KADER Baskani Cigdem Aydin
Calisma Gruplarindan notlar: Cigdem Ozbas ve Ayse Akdeniz
Moderator: Betul Yarar,
Yazman: Ezgi Ozcan

Caylar Kurabiyeler (14.00-14.15)

III. Oturum (14.15-16.00)
"Program ve Tuzuk Tartismasi ve Oneriler"
Moderator: Ayse Akdeniz
Yazmanlar: Betul Yarar ve Gulnur Aksop

IV. Oturum (16.00-16.30)
Onerilerin Derlenmesi ve Okunmasi

19 Ağustos 2012 Pazar

İyi Bayramlar Dileriz...


Herkesin bayramını tebrik eder, hukuk dünyasında yaşadığımız adaletsizliklerin son bulmasını ümit ederiz.

15 Ağustos 2012 Çarşamba

Kültür & Sanat & Hukuk

Tatil de olmanın avantajlarından biridir: gezmek, görmek, resim çekmek...-ki nitekim öyle de oldu. Evet, bugün sizler için bir müze gezisi gerçekleştirdim. Topkapı sarayı, İstanbul Arkeoloji Müzesi, Çinili Köşk...Tabi, hepsi bir günde gezilecek yerler değil. Sergilenen o kadar çok eser var ki...Hepsi birbirinden değerli ve bir o kadar tarihsel. Buram buram tarih kokuyor her bir köşesi...Bir de tarihi eserlerimizi koruyabilsek... Bu nokta da bir kaç eleştirim olacaktır:

1.Özellikle arkeoloji müzesinde sergilenen eserlerin çoğu korumasızdı. Açık seçik, elle tutulabilir halde sergilenen bu eserler herhangi bir kişi tarafından zarara uğratılabilir ve daha kötüsü çalınabilir. Tarihe olan saygımız bu mu dur? Tarihe biçtiğimiz değer bu mudur? Ben, eserlerimizi bu şekilde görünce hayret ettim, dehşete kapıldım dahası utandım.
2.Sergilenen eserlerin pek çoğunda herhangi bir bilgilendirme notu yok! Bir esere bakıyorsunuz ama o eser nedir, kaçıncı yüzyıldan günümüze gelmedir, kim tarafından yapılmıştır bilemiyoruz. Olan bilgilendirme notları da öyle bir yere konulmuş ki okumak için yere oturmak gerekiyor.
3.Türbelere gelince " lütfen ayakkabılarınızı çıkartınız" yazısı var ama -burası Türkiye kimse alınmasın- oracıkta bıraktığın ayakkabının çalınmayacağının garantisini verebilir misiniz bana? En azından kilitli dolap yapılabilirdi veya ayakkabılara goloş geçirilmesi sağlanabilirdi. (Örnek resim aşağıda gösterilmiştir.) Zor bir şey olmasa gerek. O vaziyette ayakkabımın çalındığını düşünemiyorum bile :)

4.Milletçe tarihe meraklı olmadığımızı anlamak için müzeye gitmeniz yeterli. Türklerin sayısı çok azdı veya bizim dışımızda Türk yoktu bile. Önüm, arkam, sağım, solum " Turist ! "idi. Ve bir kez daha utandım.

Daha eleştirilecek çok şey var ama şimdilik en önemli sorunlara değinmiş olalım.

Şimdi sırada gezi esnasında sizler için çektiğim fotoğraflar var. İşte çektiğim resimlerden bazıları:

Topkapı sarayına giriş bu devasa kapıdan oluyor.

Bu ise ağlayan kadınlar lahdi...Rivayete göre, kadınlar eşleri öldükten sonra ağlarken ki figürleri lahitlere konurmuş.

Çinili Köşk...içerisinde işlemeli çanak, çömlek,vs var.

Ve bu da müze kedisi:) Dinlenirken bana eşlik etmiştir.


Dünyanın ilk yazılı antlaşması: Kadeş Antlaşması...










Bu heykele bayıldım=) Müzede ki heykellerin çoğunun elleri böyle idi neden acaba?



Ağlayan kadınlar lahdi...
 Bu da işin bizi ilgilendiren boyutu "Hitit Yasaları" . Hammurabi Kanunlarına denk gelemedik maalesef...Bir daha ki sefere umarım onu da çekip sizlerle paylaşabilirim.

Sanırım eski yasalar bile günümüze nazaran daha adil...



14 Ağustos 2012 Salı

Yeni Anayasa Ve Basın Özgürlüğü

TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu, AKP’nin ilk taslağıyla 1982 Anayasası’nı aratmayacak sınırlandırmalar getirilmek istenen “Basın Özgürlüğü”yle ilgili maddenin yazımını tamamladı. Anayasa’nın 28. maddesinde “Basın hürdür, sansür edilemez” denir. Özellikle 27 Mayıs 1960 darbesi öncesinde Menderes Hükümeti’nce basına uygulanan baskı ve sansürün sonucu 1961 Anayasası’yla “özgürlükler” hayli genişletilmiş ve güvence altına alınmıştı.

12 Eylül 1980 darbesinde de basına ağır yasaklar uygulandı, gazeteler kapatıldı. Basın özgürlüğüne ilişkin “ilkesel” cümle Anayasa’da korundu, ancak o tek cümlelik “özgürlükler” iki sayfalık madde metniyle “dağtımın önlenmesinden yayın durdurmaya” uzanan pek çok yaptırıma bağlandı. “Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, milli güvenliğe ve genel ahlaka” aykırılık iddasıyla mahkûmiyetlere ve yasaklama ve kapatmalara yargı üzerinden meşruiyet sağlandı. Yeni Anayasa taslağında “asker rejim”in basına getirdiği kısıtlamaların kaldırılması amaçlanıyor.

Komisyonda iktidarla muhalefet arasında uzlaşma sağlanamayınca - eski deyimle- muhalefet şerhleri “parantezl metinler”e dönüştü. Basının da siyasi partiler gibi “demokratik yaşamın vazgeçilmez unsurları” arasında sayılmasına karşın, 1982 Anayasası’ndaki “kamu düzeni ve ahlaki gerekçelere dayalı sınırlamalar” AKP’nin ısrarıyla taslakta kaldı. Özel hayat da kısıtlama nedenleri arasına girdi.

NELER DEĞİŞTİ?

Milliyet Okur Temsilcisi olarak meslek örgütleri ve akademik dünyanın tartışması açısından “Basın Özgürlüğü” maddesinin Anayasa taslağındaki son şeklini, Meclis’te süreci yakından takip eden deneyimli muhabirimiz Önder Yılmaz’a danışarak tartışmaya açıyoruz.

İşte “Neler değişti?” sorusunun yanıtları:

“...Uzlaşma Komisyonu toplantısında, iktidarların baskısı nedeniyle basın kuruluşlarının ‘otosansür’ uygulamasını dikkate alan komisyon, mevcut anayasadaki ‘Basın hürdür, sansur edilemez’ hükmünü, ‘Basın hürdür ve demokrasinin vazgeçilmez unsurlarındandır. Hiçbir şekilde sansür edilemez’ şeklinde yeniden düzenledi.

Böylece basının demokrasinin vazgeçilmez unsuru olduğu ve “hiçbir şekilde sansür edilemez” denilerek medya kuruluşlarının iktidardan korkarak otosansüre yönelmelerinin de, önüne kesebilecek bir hüküm Anayasaya girmiş oldu.

RADYO VE TELEVİZYON

Yeni anayasa taslağında, süreli ve süresiz yayın yapma ve bu amaçla basımevi kurmak için yürürlükteki anayasada olduğu gibi önceden izin alma ve mali teminat yatırma şartı aranmayacak. Ancak komisyon, radyo televizyon ve sinema yayınları için “izin sistemi” öngördü.

Komisyon, konuyu, “Radyo televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayınlar izin sistemine bağlanabilir” ifadesiyle düzenlerken, BDP, radyo ve te-

levizyon yayınlarının, “tercih ettiği dilde yayın yapmak” ifadesinin eklenmesini istedi, ancak kabul görmedi.


TEKELLEŞME

Komisyon, medyada “tekelleşmeye” karşı anayasal önlem aldı. Komisyon, mevcut anayasadaki, “Devlet basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır” ifadesini, “Devlet basın ve haber alma hürriyetinin kullanılmasını, kamuoyunun serbestçe oluşmasını ve medyada çoğulculuğu sağlayacak tedbirleri alır” şeklinde yeniden yazdı.

Bu düzenlemenin gerekçesini ise taslak metni “Maddede ifade edilen medyada çoğulculuk, basında tekel oluşmasının önlenmesini kapsayıcı bir ifadedir” notu düşerek açıkladı.

GENEL AHLAK

Basın Özgürlüğü maddesinin en önemli ve en tartışmalı fıkrası ise basına getirilecek sınırlamalarla ilgili düzenleme oldu. Basın özgürlüğünün sınırlanmasına ilişkin kriterlerin saatler süren tartışmalara yol açtığı komisyonda, tam mutabakat sağlanamayınca, ancak parantezli fıkra metni ortaya çıkarılabildi.

Ak Parti’nin direnmesi sonucunda basın özgürlüğünü sınırlayan kritere ilişkin fıkra, “Basın hürriyetinin kullanılması kamu düzeninin, genel ahlakın, başkalarının haklarının korunması ile şiddetin teşviki veya övülmesinin, kişiler arasındaki kin ve nefret duygularının oluşturulmasının önlenmesi sebepleriyle sınırlanabilir” şeklinde düzenlendi. Böylece Ak Parti’nin, “kamu düzeni ve genel ahlak” gibi istenildiği gibi yorumlanarak basına sınırlama getirebilecek kavramlar fıkra metnindeki yerini korudu.

KAPATMA KALKTI

CHP ve BDP’nin “kamu düzeni ve genel ahlak” gibi, soyut ve sınırı belli olmayan sınırlamaları getirilmesinin basın özgürlüğüne darbe vuracağı itirazı ise “CHP ve BDP kamu düzeni ve genel ahlak ifadelerine itiraz etmektedir” muhalefet şerhi notuyla metindeki yerini parantez içinde aldı. MHP ise basın özgürlüğünün “milli güvenlik” gerekçesiyle sınırlanabileceği önerisinde ısrarcı oldu. MHP’nin bu önerisine de metinde parantez içinde yer verildi.

Muhalefetin parantez içine alınan bu itirazları anayasa çalışmalarının sonunda, yeniden ele alınarak sonuca bağlanmaya çalışılacak.

Komisyon, mevcut anayasadaki süreli-süresiz yayınlara dönük “kapatma” ve “durdurma” cezalarını anayasadan çıkarırken, “toplatma” ve “dağıtımı engelleme” hükümlerini korudu. Buna göre, süreli ve süresiz yayın organları, “devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, cumhuriyetin temel ilkelerine” aykırı yayınlardan dolayı kapatılamayacak. Toplatma ve dağıtımı engelleme kararı hakim tarafından alınacak. Gecikmesinde sakınca bulunduğu hallerde ise yapılacak kanun düzenlemesinde belirtilen yetkili merciler tarafından toplatma ve dağıtımı engelleme kararı verilebilecek.

Komisyon ayrıca süreli ve süresiz yayınlara el koymaya “özel hayat” şartı getirdi. Yazılan metne göre, “Süreli veya süresiz yayınlara el koyma, özel hayatı açıkça ihlal eden ya da suç delili olarak gösterilen yayınlar dışında” yasak olacak. Mevcut anayasada olduğu gibi basımevi ve eklentileri ile basın araçlarına suç aleti olduğu gerekçesiyle el konulamayacak ve müsadere edilemeyecek.


7 GÜN YERİNE 48 SAAT

Komisyon “Düzeltme ve Cevap Hakkı” başlıklı maddede mevcut anayasayla paralel bir düzenleme gerçekleştirirken, hakimleri düzeltme ve cevap hakkı başvurusunu sonuca bağlama süresini 7 günden 48 saate düşürdü.



Milliyet

12 Ağustos 2012 Pazar

Biraz da Müzik =) Lütfen Dinleyin...

LEGAL ÖDÜLLÜ MAKALE YARIŞMASI



KONULAR
> 6098 SAYILI TÜRK BORÇLAR KANUNU’NUN HİZMET SÖZLEŞMESİNE İLİŞKİN HÜKÜMLERİ
VE İŞ KANUNLARI İLE İLİŞKİLERİ

> 6100 SAYILI HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU’NUN İŞ YARGISINA ETKİLERİ
 

ÖDÜLLER 
Her iki kategoride ayrı ayrı değerlendirilmek üzere, birinci gelen her iki yarışmacıya “5.000 TL” (Beşbin Türk Lirası) para ödülü verilecek ve güncel mevzuat ve çeşitli içtihatların yer aldığı “LEGALBANK” ile “Legal İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Dergisi”nin 1 yıllık ücretsiz aboneliği hediye edilecektir. Birincilik ödülü dışında, yarışmacıların eserlerinin yayımlanmaya değer bulunması halinde, 5 adet makale seçilecek ve makaleler KİTAP haline getirilerek yayımlanacaktır. Diğer makalelerin Legal Yayıncılık tarafından çıkarılan Legal İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Dergisi’nde yayımlanmaya değer bulunması halinde, dergide makalesi yayımlanan yarışmacılara, Legal İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Dergisi’nin 1 yıllık ücretsiz aboneliği ödül olarak verilecektir. 

YARIŞMA TAKVİMİ 
Makalenin Son Teslim Tarihi: 1 EKİM 2012 
Sonuçların Açıklanma Tarihi: 1 ARALIK 2012 
(Ödül Töreni Tarihi Sonuçların Açıklanmasının Ardından www.legal.com.tr Adresinde Duyurulacaktır.) 

DEĞERLENDİRME KOMİSYONU
“6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Hizmet Sözleşmesine ilişkin hükümleri ve İş Kanunları ile ilişkileri” isimli konu başlığı için 

JÜRİ ÜYELERİ: 
1- Prof. Dr. Münir Ekonomi 
2- Prof. Dr. Nuri Çelik 
3- Dr. Mustafa Kılıçoğlu (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi Onursal Başkanı) 
4- Prof. Dr. Sarper Süzek 
5- Prof. Dr. Devrim Ulucan 

“6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun İş Yargısına Etkileri” isimli konu başlığı için 
JÜRİ ÜYELERİ: 
1- Prof. Dr. Bilge Umar 
2- Prof. Dr. Polat Soyer 
3- Prof. Dr. Hakan Pekcanıtez 
4- Seracettin Göktaş (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi Üyesi) 
5- Prof. Dr. Muhammet Özekes

BAŞVURU KOŞULLARI
Legal İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Dergisi Ödüllü Makale Yarışması; Türkiye’deki bütün vakıf ve devlet üniversitelerinin hukuk fakültesi mezunları, yüksek lisans ve doktora programı öğrencileri ile hukuk fakültesi mezunu araştırma görevlileri, doktor araştırma görevlileri ve yardımcı doçentler ile hukuk fakültesi mezunu hakimlere, savcılara ve avukatlara açıktır. 
Makalelerin daha önce başka bir yerde yayımlanmamış, özgün makaleler olması şarttır, özgün olmayan makaleler değerlendirme dışı tutulacaktır. 
Yarışmaya gönderilecek makale asgari 50 sayfa, yazılar Microsoft Word formatında (.doc veya .docx dosya uzantılı olarak) yazılmış olmalıdır. 
Ayrıca yazılar aşağıdaki şekil şartlarına uygun olarak kaleme alınmış olmalıdır: 
“Kağıt Boyu: A4 
Üst: 2.5 cm; Alt:2.5 cm; Sol: 2 cm; Sağ:2 cm 
Metin: Times New Roman, 12 punto, 1.5 satır aralığı, iki yana yaslı 
Dipnot: Sayfa altında, Times New Roman, 10 punto, 1 satır aralığı, iki yana yaslı” 
Her makale kaydedildiği bir CD ile ya da elektronik posta yolu ile Microsoft Word formatında teslim edilmelidir. 
Makale ile birlikte, yazarının veya yazarlarının adına, unvanına, çalıştığı kuruma, açık adresine, kolay ulaşım sağlanabilecek telefon numaralarına ve elektronik posta adreslerine ilişkin bilgiler de ulaştırılmalıdır. Makalelerin basılı ve elektronik ortamdaki tüm yayın hakları Legal Yayıncılık Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’ne ait olmaktadır. Legal Yayıncılık Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. bu makaleleri istediği yerde yayımlama hakkına sahiptir. Yarışmaya katılan herkes bu şartları peşinen kabul etmiş sayılır. 

BAŞVURU ADRESİ
E-mail: akademi@legal.com.tr 
Sonuçlar: Değerlendirmeler www.legal.com.tr adresinde ilan edilecektir. 
Adres: Bahariye Caddesi Çam Apt. No:63/6 Kadıköy-İstanbul 
Telefon: +90 (216) 449 04 85-86 
Fax: (0216) 449 02 26- 449 04 87 
www.legal.com.tr
ORGANİZATÖR 
Legal Yayıncılık Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi 

2012 HUKUKİ MAKALE YARIŞMASI

University of New Hampshire School of Law 

Franklin Pierce Fikri Mülkiyet  Merkezi 
Amerika New Hampshire Üniversitesi Franklin Pierce Fikri Mülkiyet Hukuku Merkezi
tarafından bu yıl ikincisi düzenlenecek olan II. Franklin Pierce Fikri Mülkiyet Hukuku Merkezi
Makale Yarışması hakkında Duyuru;
Amaç: Yarışmanın amacı özellikle gelişmekte olan bölgelerde fikri mülkiyet hukuku alanında
araştırma yapılmasını teşvik etmektir.
Ayrıntılı Bilgi İçin
law.unh.edu/turkey
Makale Yarışması Düzenleme Komitesi, yarışmanın amacına uygun olarak bu yıl
aşağıdaki konularda makale yazılmasına karar vermişlerdir.
1-  Avrupa Konseyi (ki Türkiye’nin de Üyesi Bulunduğu) Halk Sağlığını Tehdit Eden Sahte
Medikal Ürün ve Benzeri Sahtecilik Suçları Sözleşmesinin kabul edilmesini için öneride
bulunmuştur. Bu bağlamda;
İlaç ve diğer tıbbi ürünler bağlamında “sahte-taklit” (counterfeit) terimi ne anlama gelmektedir?
Konu ile ilgili Ayrıntılı Bilgi İçin Bkz.,
http://www.coe.int/t/DGHL/StandardSetting/MediCrime/Medicrime_Conference_en.asp
Medicrime (TıbbiSuçlar) Sözleşmesinin önerilen teksti (ve açıklama raporu) Dünya Sağlık
Örgütünün  İlaçlara/Uyuşturuculara karşı “sahte-taklit” (counterfeit) kelimesi için ortak-tekdüze
bir tanımı için aramak yaptığı çağrıyla uyumlumudur?
Konu ile ilgili Ayrıntılı Bilgi İçin Bkz.,
http://www.who.int/medicines/services/counterfeit/overview/en/index.html
2-  Sizce Türkiye Sözleşmeyi imzalamalı  mıdır? Eğer Cevabınız Evetse Neden? Cevabını
Hayır’sa Nedenini Belirtiniz.
Yarışmaya Katılabilecekler:
II. Franklin Pierce Fikri Mülkiyet Hukuku Merkezi Makale Yarışmasına, Hukuk Fakültelerinde
öğrenim görmekte olan tüm lisans, lisansüstü öğrenciler; fen bilimleri ve mühendislik
alanlarında öğrenim görmekte olan tüm öğrenciler ile Fikri Mülkiyet konusunda uzman olanlar
katılabilecektir. Yarışmaya, herkes sadece bir makale ile katılacaktır.
Yazım Kuralları: 
Makale 3000 kelimeden fazla olmamalı ve birden fazla yazarlı makaleler kabul
edilecektir.Makaleler orijinal olmalı, katılımcı tarafından yazılı olarak başka bir yerde
yayınlanmamış olmalı, kamusal hale gelmemiş ve gerçeklere dayanır olmalıdır.  Makaleler,
hiçbir şekilde kanunu ya da hiçbir kimse ya da kişinin hukuki ya da adil hakkini ya da kişisel
mülkiyet haklarını ihlal ya da tecavüz etmemeli ve hakaret,mahremiyetin ihlali, üçüncü bir
kimsenin fikri mülkiyet haklarının ihlali veyahut başka türlü yasal olmayan herhangi bir
materyal içermemelidir.
Değerlendirme: 
Makaleler New Hampshire Üniversitesi Hukuk Fakültesi Fikri Mülkiyet Hukuku Alanı Öğretim
Üyeleri Prof. Bill Hennessey ve Prof.  Jon Cavicchi tarafından değerlendirilecektir.
Ödüller:  
Birinci olan yarışmacı, 2012 Akademik Yılında Hukuk Fakültesi Lisans veya Master
programları alanında  16.900 USD değerinde burs ve 1000 USD nakit para ödülü
kazanacaktır.
İkincilik ödülü ise; 2012 Akademik Yılında Hukuk Fakültesi Lisans veya Master programları
alanında 1 yıl için 14,000 USD burs ve 500 $ nakit para ödülü kazanacaktır.
Bu ödüller bir başkasına devredilemez.
Yarışmayı kazananların, Bildirim tarihinden itibaren 20 gün içinde, kazananlar, 2012
akademik yılı  Güz dönemi kayıt yapma niyetlerini teyit etmeleri gerekli olacaktır. Bildirim
tarihinden itibaren 60 gün içinde destekleyici belgelerle birlikte tamamlanmış bir başvuru
yapmaları gerekmektedir. Bütün adaylar giriş koşullarını yerine getirmek zorundadır.
Organizasyon İletişimi; 
University of New Hampshire School of Law
Graduate Programs
2 White Street
Concord, NH 03301
Phone (603) 228-1541
Fax (603) 224-3342
graduateprograms@law.unh.edu

bknz: http://hukuk.emu.edu.tr/Franklin.pdf

10 Ağustos 2012 Cuma

Öğrenciler Sizi İlgilendiren Bir Haber Okuyun...

İSTANBUL - Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan yeni Telif Yasası’na göre bundan böyle fotokopicilerde çoğaltılan kitaplar “korsan” kapsamına girecek.
 

Bugün gazetesinin haberine göre; yeni düzenlemeyle bir eserin yüzde 20’sinden fazlasının fotokopiyle çoğaltılması yasaklandı. Bu yasaya uymayanlar 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası alacak. 

Yetkililer yasaya uymayana önce para cezası verileceğini ikinci kez olayı tekrarlarsa hapis cezasının uygulanacağını vurguladı. 

Piyasada tek nüshası olan kitaplar uygulamanın dışına bırakıldı. 

Düzenlemeyi değerlendiren Telif Hakları Uzmanı Avukat Cahit Suluk, “Bugün fotokopi cihazlarının hafızasında binlerce kitap yer alıyor. Fotokopici tek düğmeye basarak o kitabı çıkarabiliyor. Bu durum yayın sektörünü öldürüyor. Pahalı diye bir eser çoğaltılamaz. Bu ahlaksızlıktır” dedi. 

Eserlerden fotokopi çekilmesine ancak fotokopicinin bunun için bedel ödemesiyle mümkün olacağını belirten Suluk sözlerine şöyle devam etti: 

“Eserleri çoğaltmaya yarayan materyallerden ve cihazlardan yüzde 3 oranın kesinti yapılacak. Bu bedel, üreticilerden ya da ithalatçılardan yapılacak. Yani bin dolarlık bir cihaz için devlet 30 dolar alacak. Bu da ister istemez fotokopi fiyatlarının zamlanmasına neden olacak. ” 

Yayıncılığın da aynı müzikte olduğu gibi şekil değiştirmeye başladığını ifade eden Telif Hakları Uzmanı Avukat Suluk, “Dijital korsanlarla mücadele edilmezse bir daha kitap çıkmaz. Dolayısıyla bizim bilgiyi koruyucu hukuka yani fikri mülkiyet hukukuna ihtiyacımız var. Bilgiye bu değeri ve önemi vermezsek toplum için büyük bir tehlike ortaya çıkmış olur. Kaliteli hiçbir şey çıkmaz” dedi. 


bknz: http://www.hukukihaber.net/mevzuat/kitap-fotokopisi-cekene-5-yil-hapis-h26446.html

9 Ağustos 2012 Perşembe

Kampüste Siyaset Artık Suç Değil(miş!)

YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, yeni hazırlanan Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'ne ilişkin bilgi verdi. 

Çetinsaya yeni yönetmelikle ilgili, 'En katılımcı ve özgürlükçü' ve 'Temel felsefesi öğrencileri kampüs dışında izlemekten vazgeçmek' dedi. 

Yayımlanmak üzere Resmi Gazete'ye gönderilen yönetmelikle, yükseköğretim kurumu içinde siyasi faaliyette bulunmak suç olmaktan çıktı. 

Yeni yönetmelik özetle şöyle: 
- Yükseköğretim kurumundan çıkarma cezası verilen öğrenci bir daha aynı yükseköğretim kurumuna alınmayacak. 

- Kumar oynamak veya oynatmak suç olmaktan çıkarıldı. 

- Yükseköğretim kurumu içinde bildiri dağıtmak, afiş ve pankart asmak kınama cezası kapsamına alındı. 

- Yükseköğretim kurumlarında alkollü içki içmek, 1 haftadan 1 aya kadar uzaklaştırma cezası kapsamına girdi. 

- Uyuşturucu madde kullanmak, taşımak veya ticaretini yapmak, 2 yarıyıl uzaklaştırma cezası kapsamına alındı. 

- Irza tecavüz etmek', 2 yarıyıl uzaklaştırma cezası kapsamında düzenlendi.

bknz: http://www.hukukihaber.net/egitim/kampuste-siyaset-artik-suc-degil-h26414.html

Adaletsizlik Örneği...

Mahkemede 2 yaşındaki kızını ‘kendisine hiç gülümsemediği’ gerekçesiyle öldürdüğünü söyleyen Kefu Ikamanu, soğukkanlılığı ile şaşırttı.
Kızımı öldürdüm çünkü…
Kızının ‘şımarık’ hareketlerinin kendisini sinirlendirdiğini belirten katil babanın, bu nedenle küçük kızı duvara çarpıp tekmeleyerek öldürdüğü belirtiliyor.
2010 yılında gerçekleşen olayda kızı Seini’nin ölümüne neden olan babanın çıkarıldığı mahkeme tarafından suçlu bulunmaması ise tepkilere neden oldu.
bknz:http://dunya.milliyet.com.tr/kizimi-oldurdum-cunku-/dunya/dunyadetay/09.08.2012/1578476/default.htm

8 Ağustos 2012 Çarşamba

DUYURU

Değerli Hukuk severler,

Hukuk ile ilgili yazmış olduğunuz yazılar, çalışmalar varsa, bize ilgili yazınızı iletin bu sitede yayınlayalım.
Yazınızı sinemsackan@gmail.com adresine yollayabilirsiniz.
 

Sinem Saçkan