
Hukuk
Fakültesinin kontenjanları artmış. Bu habere hukuk okumak isteyenler sevinsin,
hukukçu olanlar üzülsün. Zira hukuk okumak isteyenler rahatlıkla istedikleri
bölüme girebilecekler böylelikle…
Peki,
bunun sonucunda ne olacak?
İşte
bu sorunun yanıtıdır asıl vahim olanı…
İcra
mahkemesinde duruşmadayım. Hâkim, Avukat, Kâtip, Mübaşir hepsini gözlemliyorum.
Sağ köşede duran iki genç Avukat çekiyor dikkatimi… İkisi de genç… Birbirlerine
bakıp gülüyorlar, karşılarında duran bir hâkim var üstelik… Hâkim pek aldırış
etmiyor ve soruyor:
-
Davayı
takip etmeye devam edecek misiniz?
Avukatlardan
biri gülerek:
-
“Yok,
takip etmeyeceğiz.” diyor.
Hâkim
kâtibe kararı yazdırıyor sonra Avukat:
-
“Pardon
biz takip etmeye devam edeceğiz.”diyor.
Hâkim
gene bir şey demiyor.
-
“Tamam,
düzelteceğiz Avukat Bey…” demekle yetiniyor.
Ardından
başka biri giriyor duruşma salonuna Stajyer Avukatmış. İzlediğim Avukatlar
arasında en iyi savunma yapanı belki de Stajyer Avukattı.
-
“
Eksikliklerin düzeltilmesini istiyoruz.” dedi sadece
Ve
sonra salondan çıktı.
Bundan
sonra giren Avukat tam ibretlikti.
Bu
sefer ki Avukat sol köşede duruyordu.
-
“Müvekkilim
bu olayda mağdurdur. Artık karşı tarafın kapısının çilingirle açılmasını
istiyoruz.” dedi.
Hâkim:
-
“
Yani keşif yapılmasını istiyorsunuz değil mi Avukat Bey?”
Avukat:
-
“
Evet, hâkime Hanım. Keşif yapılsın.”
İşte
o zaman anladım usul hukukunu bilmenin ne kadar önem taşıdığını. Kanunları iyi bilmeyen iyi savunma
yapamaz. Çünkü bir hukukçunun gerekçesidir kanun, ispatıdır, delilidir.
Mesela Avukatlık Kanunu… Kelimesi kelimesine bilinmesi
gereken bir kanundur. Şu sıralar sıklıkla tavsiye edilen Avukatlık kanunun çok
iyi bir şekilde bilinmesi gerektiği…
Adliye
stajı yapanların iyi-kötü Avukatı görebileceği tek yer duruşma salonudur. Dava
dosyasını okuyup duruşmayı buna göre dinlemek olaya hâkim olmanızı
sağlayacaktır. Bu her zaman mümkün olmayabilir. Ama en azından özellikle ceza davalarında
TCK’yı yanınızda bulundurmanız ilgili maddeye bakmanızı sağlayacaktır.
Hukuk
Fakültesinin kontenjan artışına gelince durum vahim… Hâkim-Savcı açığı için
yapılan kontenjan artışı ne derece doğrudur? Çoğu hukuk mezununun genellikle
Avukatlık mesleğini icra etmek istediği göz önünde bulundurulursa mevcut Avukatlar
bu durumda ne yapacaklar?
Yanıt
basit: “İşsiz Avukat ordusu olacak”
Vakıf
ve devlet üniversitesi ayrımı yapılmaksızın sadece kontenjan artışına yönelik
bir kişisel eleştiridir.
Saygılarımla,
Sinem
SAÇKAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder