14 Eylül 2013 Cumartesi

NİTELİKLİ HUKUKÇU - NİTELİKSİZ HUKUKÇU



Hukuk Fakültesinin kontenjanları artmış. Bu habere hukuk okumak isteyenler sevinsin, hukukçu olanlar üzülsün. Zira hukuk okumak isteyenler rahatlıkla istedikleri bölüme girebilecekler böylelikle…
Peki, bunun sonucunda ne olacak?
İşte bu sorunun yanıtıdır asıl vahim olanı…
İcra mahkemesinde duruşmadayım. Hâkim, Avukat, Kâtip, Mübaşir hepsini gözlemliyorum. Sağ köşede duran iki genç Avukat çekiyor dikkatimi… İkisi de genç… Birbirlerine bakıp gülüyorlar, karşılarında duran bir hâkim var üstelik… Hâkim pek aldırış etmiyor ve soruyor:
-          Davayı takip etmeye devam edecek misiniz?
Avukatlardan biri gülerek:
-          “Yok, takip etmeyeceğiz.” diyor.
Hâkim kâtibe kararı yazdırıyor sonra Avukat:
-          “Pardon biz takip etmeye devam edeceğiz.”diyor.
Hâkim gene bir şey demiyor.
-          “Tamam, düzelteceğiz Avukat Bey…” demekle yetiniyor.
Ardından başka biri giriyor duruşma salonuna Stajyer Avukatmış. İzlediğim Avukatlar arasında en iyi savunma yapanı belki de Stajyer Avukattı.
-          “ Eksikliklerin düzeltilmesini istiyoruz.” dedi sadece
Ve sonra salondan çıktı.
Bundan sonra giren Avukat tam ibretlikti.
Bu sefer ki Avukat sol köşede duruyordu.
-          “Müvekkilim bu olayda mağdurdur. Artık karşı tarafın kapısının çilingirle açılmasını istiyoruz.” dedi.
Hâkim:
-          “ Yani keşif yapılmasını istiyorsunuz değil mi Avukat Bey?”
Avukat:
-          “ Evet, hâkime Hanım. Keşif yapılsın.”

İşte o zaman anladım usul hukukunu bilmenin ne kadar önem taşıdığını. Kanunları iyi bilmeyen iyi savunma yapamaz. Çünkü bir hukukçunun gerekçesidir kanun, ispatıdır, delilidir.
 Mesela Avukatlık Kanunu… Kelimesi kelimesine bilinmesi gereken bir kanundur. Şu sıralar sıklıkla tavsiye edilen Avukatlık kanunun çok iyi bir şekilde bilinmesi gerektiği…
Adliye stajı yapanların iyi-kötü Avukatı görebileceği tek yer duruşma salonudur. Dava dosyasını okuyup duruşmayı buna göre dinlemek olaya hâkim olmanızı sağlayacaktır. Bu her zaman mümkün olmayabilir. Ama en azından özellikle ceza davalarında TCK’yı yanınızda bulundurmanız ilgili maddeye bakmanızı sağlayacaktır.
Hukuk Fakültesinin kontenjan artışına gelince durum vahim… Hâkim-Savcı açığı için yapılan kontenjan artışı ne derece doğrudur? Çoğu hukuk mezununun genellikle Avukatlık mesleğini icra etmek istediği göz önünde bulundurulursa mevcut Avukatlar bu durumda ne yapacaklar?
Yanıt basit: “İşsiz Avukat ordusu olacak”

Vakıf ve devlet üniversitesi ayrımı yapılmaksızın sadece kontenjan artışına yönelik bir kişisel eleştiridir.

Saygılarımla,

Sinem SAÇKAN





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder